Rahim Ağzı Yarası

Rahim Ağzı Yarası, Genel olarak rahim ağzı yarası olarak bilinen servisit belirtisi en çok karşılaşılan jinekolojik problemlerden biridir. Bayanların yarısından fazlası hayatının bir döneminde bu hastalığa yakalamıştır. Bayanların yaşı kaç olursa olsun cinsel yönden aktif her bayan rahim ağzı yarası için uygun bir adaydır. Kasık ağrısı olan bayanlarda ve vajinal akıntısı olan bayanların hemen hemen hepsinde başka bir hastalıkla birlikte ya da tek başına mutlaka rahim ağzı yarası bulunur. Rahim ağzı yarası genel itibariyle servisit rahim ağzı dokusunun iltihabı olmaktadır. Rahim ağzı yarası sürekli olarak bir enfeksiyona bağlı olmakta, fakat bazen irritasyon veya travma sonrasında ortaya çıkabilir. Rahim ağzı yarası belirtileri diğer birçok hastalığa benzediğinden ve spesifik yakınmalar yaratmadığından dolayı kişinin kendi kendine servisitten şüphelenmesi oldukça zor olur. Genel itibariyle başka bir nedenden dolayı yapılan jinekolojik muayene esnasında fark edilir. Genel anlamıyla servisit rahim ağzı dokusunun iltihabı olmaktadır. Çok büyük bir olasılıkla bir enfeksiyona bağlı olarak fakat bazen irritasyon veya travma sonrasında ortaya çıkabilir. Servisitin ilk belirtisi ise âdet kanamasının bitişini takip eden dönemde meydana gelen vajinal akıntı belirtisidir. Diğer belirtiler arasında ise anormal vajinal kanama oluşumu, kaşınma belirtisi, vajinada yanma hissi, ilişki esnasında ağrı oluşumu, idrar yaparken yanma ve bel ağrısı olmaktadır. Hafif vak'alarda herhangi bir bulgu olmaz fakat olay ilerledikçe kötü kokulu ve iltihabi bir akıntı oluşur. Uzamış ve tedavi edilmemiş bir rahim ağzı yarası mukus yapımını bozarak spermlerin servikal kanala girişini bozmakta ve kısırlığa neden olmaktadır. Rahim ağzı yarası olan hamile bir bayanda da düşük ve erken doğum riski olabilir. Bu tür annelerden doğan bebekler doğum sonrasında akciğer be göz enfeksiyonları normalden daha fazla görülmektedir.

Rahim ağzı yarası, yani serviksin iltihabı, vücudun normal çalışan savunma mekanizmalarının sonucunda oluşum göstermektedir. Herhangi bir dokuda yaralanmasında, irritasyon veya enfeksiyon olduğu zaman beyaz kan hücreleri yani akyuvarlar o bölgeye göç etmekte ve bu bölgedeki kan akımı artmaktadır. Bu olay servikste olduğundan dolayı, normalde açık pembe olan serviks sıvısı kızarır ve şişlik oluşturur. Bu durum da muayene sırasında yara olarak görülebilir. Rahim ağzı yarası tanısı genel olarak jinekolojik muayeneyle koyulsa da tanıdan emin olmak için ve ayırıcı tanı yapabilmek için bazı ek tetkikler gerekmektedir. Rahim ağzı yarasının başarılı olarak tedavi edilebilmesi altta yatan nedeninin tanımlanması ile ilgili olmaktadır. Eğer buna neden basit bir irritan maddeyse bu maddenin kullanılmaması sorunu giderecektir. Eğer altta yatan sebep bir enfeksiyon belirtisiyse bu enfeksiyonun uygun şekilde tedavi edilmesi, rahim ağzı yarası problemini de çözer. Rahim ağzı yarasına sebep olan en önemli 3 mikroorganizma trikomonas, klamidya ve gonore olmaktadır. Bunun haricinde bazı alerjik maddeler de bu duruma yol açar.

Eğer rahim ağzı yarası belirtisi sürekli olarak devam ediyorsa ve bu belirtinin altında yatan etkenin tedavisine rağmen rahim ağzı yarası tablosunda gerileme olmadıysa rahim ağzı yarasında olan anormal hücreleri tahrip etmek için bazı küçük cerrahi girişimler uygulanabilir. Bunlardan en fazla kullanılan koterizasyon uygulaması ve krio terapi uygulamasıdır. Koterizasyon uygulaması ısı yardımıyla tahrip etmektir. Bu işleme halk arasında yara yakma adı verilmektedir. Krio terapi uygulamasıysa sıvı karbondioksit ya da azot yardımıyla anormal dokuların dondurulması işlemi olmaktadır. Buna da halk arasında yara dondurma adı verilir. Son olarak da lazerle hücrelerin tahribi yapılabilir.